Kayıtlar

Bilgilendirme

Resim
Herkese merhaba, Arkadaşlar "Aslı" isimli hikayemi yazmayı bırakıyorum. Tüm ilgi ve alaka için teşekkür ederim.

Aslı (19.Bölüm)

Az önceki teneke öğrenci tavırlarımı sınıf samimi bulmuş olacak ki hemen yanıma geliyorlar. Aylin konuşuyor. -”İlahi Aslı.. Nihal hocayı böyle cevapsız bıraktın ya hahahah...” Onun cümlesi biter bitmez sözü boya küpü alıyor. -”Yalnız halamı fena kızdırdın..” diyor gülerek. Neee? Hala mııı? “Nihal hoca senin halan mıı?” diyorum gözlerimi pörtleterek. Aynı zamanda diğerleri de çok şaşıyor benim gibi. Demek Nihal hoca bu yüzden daha gelir gelmez böyle samimi davranmıştı boya küpüne.. Gülümseyerek cevap veriyor boya küpü. -”Evet, halam oluyor.” “Çok şaşırdım cidden yani boya küpü..” Ne? Az önce ben “boya küpü” mü dedim? Bu kelimeye artık hemen nasıl alışmışsam.. Boya küpü mavi gözlerini açıyor önce. Sonra da kahkaha atıyor. Ben de sert tepki vereceğini ummuştum oysa ki.. -”Evet, yani, biraz süslü olduğum doğrudur.” diyor gülümseyerek. Onun bu samimiyetine dayanarak ben de ona takılıyorum. “Biraz mı?” diyorum gülerek. O da gülerek karşılık veriyor. Muhabbeti kurdum ya ...

ASLI (18.BÖLÜM)

“Hocam, ne sormuştunuz?” diye tekrarlıyorum sorumu. -”Nüfus yoğunluğunun ülkede oluşturduğu problemler nelerdir?” Biraz etrafıma bakınıyorum. Ağzımdan şu cümleler çıkıyor. “Nüfus yoğunluğu ülkemizde problemler oluşturur.” der demez sınıf gülüyor yine. Gülmek için yer arıyorlar galiba. -”Ne gibi problemler?” Hocanın gözlerinin içine bakarak cevap veriyorum. “Bu problemler o kadar önemli ki.. Anlatılmaz, yaşanır hocam.” Sınıfı bir kahkaha alıyor. Nihal Hoca sınıfa ciddi ciddi “Gülmeyi kesin.” der gibi baktıktan sonra sınıf susuyor. -”Dersi dinlememendeki sebep?” “Dinledim ki..” -”O kadar iyi dinlemişsin ki, aferin sana! Otur yerine.” Oturuyorum. Tüm gözler bende. Tabi ki boya küpünün de. Aylin'in de. Nihal Hoca, Aylin'i kaldırıyor. -”Sen söyle bakalım Aylin, nüfus yoğunluğunun ülkede oluşturduğu problemler nelerdir?” -”İşsizlik, gıda yetersizliği, ulaşım, sağlık problemleri. Bu problemleri ortadan kaldırabilmek için de ebeveynlerin aile planı yapma...

ASLI (17.BÖLÜM)

Zil çaldığında hepimiz sınıfa giriyoruz. Usulca sırama doğru gidiyorum ve oturuyorum. Çantamı iyicene sıraya yayıyorum. Yayıyorum tabi. Ki bir insancık gelip de yanıma oturmasın. İnsanlardan bu denli uzak durma sebebim.. Ne bileyim yani, babamın ölümünden ve annemin bana yalan söylemesinden sonra böyle oldum. Kimselere güvenemiyorum. Tamam, belki de insanlara karşı çok önyargılıyım. Ama buna engel olabilseydim.. Kapı açıldığında Nihal hoca sınıfa giriyor. Birkaç saniye durduktan sonra kapıya dönüp gülümseyerek "Gir, gir" diyor. Bu cümleden sonra sınıfa bir kız giriyor. Aa! Bu kız az önce arabada gördüğüm kız değil mi? Hani boya küpü olan? Evet, evet o! Kız, telli dişleriyle sırıtıyor sınıfa.Nihal hoca ve kız tahtanın tam önünde duruyor. Hoca, kızı işaret ederek; -"Merhaba çocuklar. Sınıfımıza yeni bir arkadaşınız geldi. Kübra, canım boş bir sıraya geçebilirsin." Kübra. Güzel isim. Boya küpü önce biraz sınıfa genel bir bakış atıyor. Sonra benim yanımın boş olduğu...

Göz Hastalıkları ve İyileştirilmesi

Fen ve Teknoloji dersinde verilen ödevim için bir araştırma yaptım. Ve araştırmam sonucunda elde ettiğim bilgileri kendi cümlelerimle yazıyorum. Amacım; bilgilerimi tazelemek ve de sizlerle paylaşmak. Miyop: Yakını net olarak görebilir ama uzaktaki nesneleri (net olarak) göremez. Bu göz kusuruna "miyop" adı verilmektedir. Bu göz kusurunun sebebi; göz yuvarlağının normalden büyük olması veya göz merceğinin eğriliğini azaltamamasından görüntü, sarı beneğin önüne düşer. Bunun sonucunda "miyop" ortaya çıkar. Miyobun tedavisi; kalın kenarlı mercek gözlük veya lenstir. Hipermetrop: Miyobun aksine uzaktaki cisimleri net görebildiği halde yakındaki cisimleri (net olarak) göremez. Bu göz kusuruna "hipermetrop" adı verilmektedir. Bu göz kusurunun sebebi; göz yuvarlağının normalden küçük olması veya göz merceğinin eğriliğini artıramamasından görüntü sarı beneğin arkasına düşer. Bunun sonucunda "hipermetrop" ortaya çıkar. Hipermetrobun tedavisi; ince k...

ASLI (16. BÖLÜM)

Okula vardığımda saatime bakıp erken geldiğimi farkediyorum ve bir banka oturuyorum. Saniyeler sonra, sanki beni bekliyorlarmış gibi Aylin ve yanında da birkaç kız geliyor. -”Selam Aslı.” “Merhaba.”, diyorum gülümseyerek. -”Ee, nasıl, okulumuzu sevdin mi?” “Daha yeni geldiğim için pek şey öğrenmedim okul hakkında.” -”Merak etme, birkaç güne alışırsın bize. Okulumuzu da çok seveceğine eminim.”, diyor Aylin yan gülümsemesiyle. Ben de tebessüm ederek karşılık veriyorum. Ben konuşmasının başlamadan direkt bitmesini istiyorum aslında. Çünkü bu kızla konuşurken nedense ona karşı herhangi bir yakınlık hissetmiyorum. Fazla itici geliyor bana, nedenini ben de bilmiyorum. Ama o hep benim hakkımda herşeyi öğrenmek ister gibi görünüyor. Belki de ben sadece bu kadarını görüyorum. Belki de davranışlarını ben kötüye yoruyorumdur sadece? Tamam, Aslı yeter. Az sonra bahçenin kapısı önünde bir araba duruyor. Arabadan çok, camdan yüzünün yarısı görünen, hatta yüzünü resim k...

ASLI (15.BÖLÜM)

Sabah olduğunda beni uyandıran alarmın yerine horoz sesi oluyor. Evet, bir horoz. Hayır, hayır, uyku sersemi falan değilim.  Öyleyse bu ses nereden geliyor?  Gözlerim saate çarpıyor bir an ve aşağı iniyorum.  Aşağı inip yüzümü yıkamaya koyuluyorum.   Banyodan çıktıktan sonra annemi  masa hazırlarken görüyorum. Sıcak bir gülümsemeden sonra sandalyeye oturuyorum. -“Günaydın canım.” “Günaydın annee..” diyorum  yüzüme şirin bir gülümseme yerleştirmeye çalışırken. Gülümsedikten sonra o da sandalyeye oturuyor ve kahvaltıya başlıyoruz. “Anne..” -“Söyle kızım..” “Az once bir horoz sesi duydum. Nereden geldi  o? Şehrin göbeğinde, binaların bitişik bitişik olduğu bu yerde hayvan mı yetiştirilir?” Annem gülerek: -“Tatlım, yandaki  komşulardan gelmiştir.” “Ha? Yandaki ev boş değil miydi?” Gülümserken: -“Dün gece yanımızdali eve yeni insanlar taşındı. Yarın da onlara bir “Hoşgeldin” ziyaretine gideriz.” Etrafıma bakınırken, “Oluur..” ...