Kayıtlar

Mart, 2015 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Resim ve Yazı

Resim
İlk çağlarda  ilkel insanlar her şey için kendilerini ifade etme ihtiyacı duymuşlardır. Zaten, şuan dizime almış yazı yazdığım bu bilgisayar bile ihtiyaçtan doğmuştur. Evrende insanların oluşturduğu ne varsa gereklilikten varolmuştur. Peki, ilkel insanlar tarihinde yazı var mıydı? Yoktu. Sayılar var mıydı? O da yoktu. İnsanlar iletişim kuramıyor, kendilerini ifade edemiyorlardı. Bu durumda doğadan yola çıkarak belki de biz yeni nesillere bir "İmdat! Sesimizi duyun!" mesajı vermeye çalıştılar... İlkel insanlar, etrafındaki şeyleri çizerek kendilerinden sonra gelecek çağ insanlarına bazı çizimler bırakmıştır. Bunun gibi mesela; Yani resim çizmek, ilk çağlardan beri vardı, halen de var. Hem de insanlarca, çok önemli bir yere sahip resim çizmek. Resim, bir şeyleri ifade edebilmek, anlatabilmek, bir ya da daha fazla duyguyu aynı anda tarif edebilmek için harika bir anlatım türü. Yazı ise sözcüklerle, daha somut bir şekilde her şeyi ifad...

Teknoloji ve Tasarım Günlüğüm

Merhaba arkadaşlar! Ben bir 7. sınıf öğrencisi olarak  Teknoloji ve Tasarım dersi görüyorum.  Teknoloji ve tasarım dersi için ne düşünüyorsunuz? Ben, titiz öğretmenlerin biz öğrencilerden fazla şeyler beklediğini söyleyebilirim. Bu yüzden bu ders, çok emek istiyor, özen istiyor. Özensiz yapılan projelerle öğretmenlerden geçerli bir not almak -hele ki bu dersin öğretmenleri için- neredeyse imkansız. Ha, "Ben zoru başarırım, imkansız biraz zaman alır." gibi bir hayat felsefeniz varsa o başka. Teknoloji tasarım aslında ülkemizin gençleri adına faydalı bir ders. Fakat, az önce de bahsettiğim gibi araya bazı titiz, ayrıntıları önemseyen, hiçbir şeyi beğenemeyen hocalar girince suyun rengi değişiyor. Biz öğrencilere, mucit gözüyle bakıp mucit tavırlarıyla  davranıyorlar. Bu dersin kendine has birkaç kuralları var. Ya da "kural" demeyelim de, kendine has birkaç gereksinimleri var. Özgün tasarımlar, modernlik, soruna çözüm üretme, maketler, çalışılabilir duruma getirm...

"Küçük Prens"

Resim
Sizlere dün bitirdiğim harika bir kitaptan bahsedeceğim. Aynı zamanda "Hangi kitabı alıp da okusam?" diye kararsızlığa düşen kişilere de güzel bir öneri. Antoine de Saint-Exupery 'nin yazmış olduğu Küçük Prens kitabının çevirisi, iki önemli insan Tomris Uyar ve Cemal Süreya'ya ait. Eserde, gezegenleri gezintiye çıkan küçük bir çocuktan bahsediyor. Bu çocuğun, karşılaştıkları insanlar ve canlılardan, onların nasıl bir yaşama ait olduğundan bahsediyor. Meraklı bir çocuk olan Küçük Prens'in bakış açısı belki de bu karşılaştıklarıyla değişiyor. Yeni yeni şeyler öğreniyor. Ve aslında bizim o ünlüce lafımız "hayata atılmak" değil de, "dünyaya atılıyor" Küçük Prens. Biz, Dünya'ya ait çoğu ülkeleri gezip gören insanlara hep "Dünya'yı gezmiş!" deriz. Acaba gerçekten Dünya'yı mı yoksa insanlar tarafından önem verilen korunup gözaltına alınan yerleri mi gezmiş? İşte Küçük Prens, gezegenleri büyük bir coşku ve merakla geziyor. Bizi...