ASLI (14. BÖLÜM)

Annemin yüzünde, güçlükle oluşturduğunu, gözlerinden okuduğum bir gülüş beliriyor.
-"Günün nasıl  geçti?"
"Harika." diyorum göz kapaklarımın birbiriyle kavuşmasını önlemeye çalışırken.
-"O belli oluyor. Yorgun görünüyorsun. Uyu biraz dinlen. Aslında.." Hemen sonra gülerek ekliyor.
-"Aslında yarın daha da yorulacaksın. Ama bu yorulma öyle bildiğin bunaltıcı yorulmalardan olmayacak."
"Yorulmaların hangisi bunaltıcı olmaz ki?"
-"Yoo, kim demiş?" diyor gülerek. Daha sonra gülümseyerek ekliyor;
-"Yarın çalışmıyorum, izin aldım. Kızımla biraz vakit geçireyim dedim. Yarın okuldan seni ben alacağım. Gününün diğer kısmını sürekli gezip eğlenerek geçireceğiz. Hoş olmaz mı?"
"Harika! Tabii olur, hem de çook iyi oluur!"
-"Tamamdır o zaman." diyor gülümseyerek. Daha sonra kolundaki saatine bakıp ekliyor.
-"Saat de epey geç olmuş, ehh hadi uyuyalım. Yarın çooook meşgül olacağız." diyor gülerek. Ben de gülerek karşılık veriyorum. Daha sonra annemi öpüp odama çıkıyorum.

Yatağıma uzanmadan önce karşımdaki aynaya bakıyorum. Gülümsüyorum. Ama ondan aynı karşılığı alamıyorum. Yatağıma oturup battaniyemi üzerime çektikten sonra pencereden yıldızlara bakıyorum. Birden bir yıldız kayıyor! Onu farkedebiliyorum ve hemen müthiş bir dilek tutuyorum! Ahh, öyle güzel bir dilek ki bu... Anlatamam, sııır! Ofluyorum ve yatağıma uzanıyorum. Gerçekten de az önce yazdığım senaryo çok klasik oldu. Keşke gerçekten bir yıldız kaysa.. Ve ben bunu farkedebilsem... Hemen bir dilek tutabilsem... Keşke bütün hepsi bir uydurma ile kalmasa... Gözlerim artık daha fazla dayanamayıp kapanıyor.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2015

"NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLİYORUM"

BUSUU YÖNTEMİ