ASLI (13. BÖLÜM)

Yarın olduğunda bir sözcük daha yaraladı beni. Anlamını bilmiyordum. Ama bana çok şey hissettirdi. Alzheimer. Doktor, anneme bir şeyler anlatıyordu. Ve sürekli bu kelimeyi söylüyordu. Bir bok anlamıyordum. Öfkeliydim. Çocuk öfkesi diye bir şey var; çabuk biten. Çocuğun saflığı, o öfkeyi bastırır. Ben de öfkelendim. Düşünüyordum. Babam henüz 70'ne bile basmamıştı. Nasıl bu hastalığa kapılabilirdi ki? Anlayamıyordum. Uykum gözlerimi esir almaya başlıyordu. Göz kapaklarım ağırlaşıyordu. Artık  önleyemiyordum ve kapandılar.
Gözlerimi açtığımda evdeydik. Annem mutfakta yemek pişiriyordu. Herşey normaldi. Hiç bir şey olmamış gibiydi. Bu konu bir daha açılmadı. Belki de buna hazır olmamı bekliyordu annem. Evet, bunu bekliyordu. 15 yaşıma geldiğimde artık bunu anlayabilir kapasitesine erişmiştim. Annem beni bir yere götürüyordu. Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Geldiğim yer bembeyaz duvarlarıyla bomboş bir odaydı. Birkaç yatakta adamlar uzanıyordu. Biri gözüme o kadar tanıdık geldi ki.. Babamdı. Koşup sarılmak istediğimde annem ağlamaklı gözler ile engelledi beni. O an anneme kin tutmak istiyordum. Niye babama sarılmamı istemiyordu?  Buradan çıktık.
"Senden nefret ediyorum! Babamı görmeme izin vermedin."
-"Ben de istemez miyim, zannediyorsun? Kelimelerine biraz dikkat et Aslı!"
"O zaman neden buna engel oldun? Söylesene ha? Uyduruyorsun işte, pis yalancı!"
Bunu söyledikten saniyeler sonra yanağımı güçlü bir tokat okşuyor. Ağlayan  gözleriyle bakıyor bana.
-"Çünkü.. Çünkü Alzheimer hastası baban. Bizi tanımıyor. Kimseyi. Hiç bir şey bilmiyor. Anladın mı? BİZİ ARTIK TA-NI-MI-YOR!"
Bu cümle.. Bütün umudumu yıkıyor. Bir yerlerde umut aramaya çalışıyorum. Bu sefer, olmuyor.

Aradan uzun zamanlar geçiyor, babamı görmüyoruz bir daha. Ne bir haber alıyoruz, ne bir haber gönderiyoruz. Şuan ne yapıyor, nerede, kimle, nasıl.. Hiç birisini bilmiyoruz...


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

2015

"NE DÜŞÜNDÜĞÜNÜ BİLİYORUM"

BUSUU YÖNTEMİ