Kayıtlar

Maymun İştahlılık

Bazı konularda her ne kadar çalışkan, yılmaz olduğumuzu öne sürsek de biz insanların doğal ama yanlış olarak yaptığı şeydir bir işi yarım bırakmak. Peki neden bir işe başlayıp yarım bırakırız? Ne zaman gözümüzde büyülterek "uğraştırıcı" dediğimiz bir işe başlarsak hemen üşengeçlik duygumuz devreye girer ve bitirmeden yeni bir işe başlama hissi uyanır içimize. "Haydi, şunu bitireyim de geçeyim artık öbürüne!" diyerek yarım yamalak, özensiz yaparız o hemen bitirmek istediğimiz işi. Biz buna  maymun iştahlılık  diyoruz.Şimdi bunların hepsi yanlış olsa da sürekli olarak yaptığımız ve bize doğal gelen şeyler. Bir de bunun tam maymun iştahlıları var. Maymun iştahlı, farzedelim ki bir resim çizmek istiyor. Resimden kasıt ettiğim öyle basit şeyler değil yani. Farz edelim ki İstanbul Boğaz Köprü'sünü çizmeyi heves ediyor ve başlıyor. Devam ediyor. Ve yapamadığını düşünerek daha yolun başından pes ederek kalemi kağıdı bırakıyor! Maymun iştahlıların hevesi, aynen böyle g...

Adamlık

Resim
Adamlıktan bahsederken ilk önce tam olarak neyi ifade ettiğini kavramalısınız. Adamlık, cinsiyet,yaş ile belirlenmez. Adam denilen şahsiyet sorumluluklarını üstlenmeli. Her daim dürüst olmalı. Elini vicdanına koyarak hareket etmeli. Empati ile yürümeli. En önemlisi de güzel bir ahlakı olmalı. Bunların tamamına sahip olamayabilir. Hatalar yapabilir. Ama yanlışlarını tekrar etmemeye çalışması bile onu "adam" kılar.  Yetişkin birinde olmayan olgunluk küçük bir çocukta olabilir. Çocuk, yetişkin bireyden daha fazla düşüncelilik gösterebilir. Ondan daha olgun davranabilir. Bu demek oluyor ki adamlık, yaş düzeyine göre de belirlenmez. Aynı halde adamlık cinsiyete bakılarak da belirlenmez. Adam denilince akla yalnızca erkek gelmemeli. Temiz kalpli ve davranışlarını kontrol eden, kendisini kontrol eden insan gelmeli akla. Bu bir kadın da olabilir, erkek de. Aynen Necip Fazıl Kısakürek 'in de dediği gibi, " Adam olmak cinsiyet meselesi değil, şahsiyet meselesidir. " ...

Bilgilendirme

Resim
Herkese merhaba, Arkadaşlar "Aslı" isimli hikayemi yazmayı bırakıyorum. Tüm ilgi ve alaka için teşekkür ederim.

Aslı (19.Bölüm)

Az önceki teneke öğrenci tavırlarımı sınıf samimi bulmuş olacak ki hemen yanıma geliyorlar. Aylin konuşuyor. -”İlahi Aslı.. Nihal hocayı böyle cevapsız bıraktın ya hahahah...” Onun cümlesi biter bitmez sözü boya küpü alıyor. -”Yalnız halamı fena kızdırdın..” diyor gülerek. Neee? Hala mııı? “Nihal hoca senin halan mıı?” diyorum gözlerimi pörtleterek. Aynı zamanda diğerleri de çok şaşıyor benim gibi. Demek Nihal hoca bu yüzden daha gelir gelmez böyle samimi davranmıştı boya küpüne.. Gülümseyerek cevap veriyor boya küpü. -”Evet, halam oluyor.” “Çok şaşırdım cidden yani boya küpü..” Ne? Az önce ben “boya küpü” mü dedim? Bu kelimeye artık hemen nasıl alışmışsam.. Boya küpü mavi gözlerini açıyor önce. Sonra da kahkaha atıyor. Ben de sert tepki vereceğini ummuştum oysa ki.. -”Evet, yani, biraz süslü olduğum doğrudur.” diyor gülümseyerek. Onun bu samimiyetine dayanarak ben de ona takılıyorum. “Biraz mı?” diyorum gülerek. O da gülerek karşılık veriyor. Muhabbeti kurdum ya ...

ASLI (18.BÖLÜM)

“Hocam, ne sormuştunuz?” diye tekrarlıyorum sorumu. -”Nüfus yoğunluğunun ülkede oluşturduğu problemler nelerdir?” Biraz etrafıma bakınıyorum. Ağzımdan şu cümleler çıkıyor. “Nüfus yoğunluğu ülkemizde problemler oluşturur.” der demez sınıf gülüyor yine. Gülmek için yer arıyorlar galiba. -”Ne gibi problemler?” Hocanın gözlerinin içine bakarak cevap veriyorum. “Bu problemler o kadar önemli ki.. Anlatılmaz, yaşanır hocam.” Sınıfı bir kahkaha alıyor. Nihal Hoca sınıfa ciddi ciddi “Gülmeyi kesin.” der gibi baktıktan sonra sınıf susuyor. -”Dersi dinlememendeki sebep?” “Dinledim ki..” -”O kadar iyi dinlemişsin ki, aferin sana! Otur yerine.” Oturuyorum. Tüm gözler bende. Tabi ki boya küpünün de. Aylin'in de. Nihal Hoca, Aylin'i kaldırıyor. -”Sen söyle bakalım Aylin, nüfus yoğunluğunun ülkede oluşturduğu problemler nelerdir?” -”İşsizlik, gıda yetersizliği, ulaşım, sağlık problemleri. Bu problemleri ortadan kaldırabilmek için de ebeveynlerin aile planı yapma...

ASLI (17.BÖLÜM)

Zil çaldığında hepimiz sınıfa giriyoruz. Usulca sırama doğru gidiyorum ve oturuyorum. Çantamı iyicene sıraya yayıyorum. Yayıyorum tabi. Ki bir insancık gelip de yanıma oturmasın. İnsanlardan bu denli uzak durma sebebim.. Ne bileyim yani, babamın ölümünden ve annemin bana yalan söylemesinden sonra böyle oldum. Kimselere güvenemiyorum. Tamam, belki de insanlara karşı çok önyargılıyım. Ama buna engel olabilseydim.. Kapı açıldığında Nihal hoca sınıfa giriyor. Birkaç saniye durduktan sonra kapıya dönüp gülümseyerek "Gir, gir" diyor. Bu cümleden sonra sınıfa bir kız giriyor. Aa! Bu kız az önce arabada gördüğüm kız değil mi? Hani boya küpü olan? Evet, evet o! Kız, telli dişleriyle sırıtıyor sınıfa.Nihal hoca ve kız tahtanın tam önünde duruyor. Hoca, kızı işaret ederek; -"Merhaba çocuklar. Sınıfımıza yeni bir arkadaşınız geldi. Kübra, canım boş bir sıraya geçebilirsin." Kübra. Güzel isim. Boya küpü önce biraz sınıfa genel bir bakış atıyor. Sonra benim yanımın boş olduğu...

Göz Hastalıkları ve İyileştirilmesi

Fen ve Teknoloji dersinde verilen ödevim için bir araştırma yaptım. Ve araştırmam sonucunda elde ettiğim bilgileri kendi cümlelerimle yazıyorum. Amacım; bilgilerimi tazelemek ve de sizlerle paylaşmak. Miyop: Yakını net olarak görebilir ama uzaktaki nesneleri (net olarak) göremez. Bu göz kusuruna "miyop" adı verilmektedir. Bu göz kusurunun sebebi; göz yuvarlağının normalden büyük olması veya göz merceğinin eğriliğini azaltamamasından görüntü, sarı beneğin önüne düşer. Bunun sonucunda "miyop" ortaya çıkar. Miyobun tedavisi; kalın kenarlı mercek gözlük veya lenstir. Hipermetrop: Miyobun aksine uzaktaki cisimleri net görebildiği halde yakındaki cisimleri (net olarak) göremez. Bu göz kusuruna "hipermetrop" adı verilmektedir. Bu göz kusurunun sebebi; göz yuvarlağının normalden küçük olması veya göz merceğinin eğriliğini artıramamasından görüntü sarı beneğin arkasına düşer. Bunun sonucunda "hipermetrop" ortaya çıkar. Hipermetrobun tedavisi; ince k...