Begüm'ün Günlüğü

Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere yaptığım bir araştırmadan aklımda kalan bilgileri paylaşacağım. Ben bugün romanın ve hikayenin arasındaki farkları araştırdım. Şimdi öğrendiğim bilgileri sizlerle de paylaşacağım. Arkadaşlar, hikaye bir iki gün gibi kısa sürede yazılabilir. Ama romanın yazılması için aylar belki de yıllar gerekmektedir. Hikayede yalnız bir olay anlatılmaktadır. Sürekli o olayın üzerinde durulur. Fakat romanda, bir çok olay bulunur. Ya ard arda gelir bu olaylar, ya da iç içe anlatılır. Hikayelerde karakter sınırlaması vardır. Çok sayıda karakter bulunmaz. Fakat romanda çok sayıda karakter bulunur.  Bazı karakterler romanda fazla rol yapmasa bile. Gene hikayelerde zaman ve yer kısıtlıdır. Zaten bir olay anlatıldığından dolayı çeşitli zamana ve yerlere gerek duyulmaz.  Ama romanda çeşit çeşit farklı farklı yerler ve zaman bulunmaktadır. Bu en çok da fazla olay anlatılmasının ve hepsinin ayrı yerde ayrı zamanda konulması içindir. Benim okuduğum yazıda ...

Merhaba arkadaşlar! Karneler alındı, yaz tatili geldi. Biz öğrenciler zorlu bir dönemi atlattık. Bu dönemde stres üzerimize düşmüştü. Belki de karamsar bir insan olmuştuk; Kesin dereceye gireceğim, evet! - Ya 1 alırsam? - Düşük alamasam babam beni gebertir! Kabullenmemiz gerek, hepimizin aklından az da olsa böyle düşünceler geçmiştir. :)  Böyle karamsar düşüncelerle beynimizi doldurduğumuz olmuştur. Ya da hep iyi düşünerek sonradan hâyal kırıklığına uğramışızdır.  Tam, öğretmen , sınav notlarını okurken biz iyi bir not alacağımızı savunurken birden 30 aldın! dese .. Biz böyle durumlara alışmışızdır :) Biz öğrenciyiz, her durumu en az bir kere yaşamışızdır. Ama artık bu dönemi bitirdik. Amaan ben de?! Niye eskilerden söz açıyorum? Boşverelim. Biz yaz tatilimizin keyfini çıkaralım. Açıkçası ben bir yere gitmeyeceğim. Annemler Manisa'ya gidecekler. Ama ben evde kalacağım. Her zaman dediğim gibi; Gezmeyi fazla sevmiyorum. Oturup evde bilgisayarda olacağım. Tabii her zama...

Merhaba arkadaşlar! Bugün sizlere blogumuza yeni eklediğim bir kaç özellikten bahsedeceğim. Blogumuzun hemen köşesine aktif hâlde çalışan bir saat bölümü ekledim. Nasıl buldunuz? Daha sonra yine blogumuz biraz altında 'Bize Ulaşın' bölümü oluşturdum. Buradan adınızı, posta adresinizi girerek bize mesaj gönderebilirsiniz. Mesajlarınızı okuyup cevaplayacağız. Görüşlerinizi ve sorunlarınızı bildirebilirsiniz. Umarım blogumuza yeni eklediğim özellikleri beğenmişsinizdir. Bu özellikleri bildirmek için bu yazıyı yazdım. Ama bir bilmece soracağım. bilmece Yeter çektiğim! Cevapları ziyaretçi defterine veya bize ulaşın bölümüne gönderin. Bir de "ne nedir" yapmak istiyorum :) Ne nedir? ------ Sembolizma nedir?-----   Evrende bilgi ve gerçeklerin basit ve sade bir biçimde ifade edilmesi. Görüşürüz!      

Merhaba arkadaşlar! Bugün ne yapsak diye düşündüm ve aklıma hoş bir şey geldi! Şu okuldaki yazılılar, sınavlar, sözlüler falan derken kendimizi unutmuşuz.  Biraz eğlenmek hakkımız değil mi? Dedim ve sizlere gülelim eğlenelim diye fıkra sunacağım. Ayrıca bazı özlü sözleri de paylaşacağım. Buyrun. İşte kısacık bir klasik Temel fıkrası. Temel seçimlerde aday olmuş, büyük kalabalığa karşı konuşma yapacak, hazırlanmış, kürsüye çıkmış. Cebindeki kağıdı aramış bulamamış. Bunun üzerine seçmenlere şöyle seslenmiş: - Sevgili hemsehrularim, puraya celirkeen neler soyleyecegimu pir Allah pir de pen pileydum, simdi ise sadece Allah piliy. Umarım beğenmişsinizdir. Şimdi de bir karikatür paylaşacağım.  Bence komik sizce? Şimdi de zekâ sorusu soralım. Cevaplarını yarın paylaşacağım. Zekâ sorusu (cevabı yarın açıklanacaktır)   Bir mahkumun ölüm cezası kuraya bağlanmıştır. Kurayı hazırlayan vezir mahkumun azılı düşmanı olduğu için iki kağıda da ölüm yazacaktır. Onun böyle...

Merhaba arkadaşlar! Bugün, okuyup bitirdiğim Ömer Seyfettin 'in eseri olan Hikayelerden Seçmeler kitabından konuşacağız.  Bu kitap, Ömer Seyfettin 'in yazdığı hikayelerden oluşuyor.  Kitabın içerisinde Ömer Seyfettin 'e ait olan hikayelerden And, Kaşağı, Herkesin içtiği su, Bir çocuk: Aleko, Başını vermeyen şehit, Nadan, Gizli mabed, Forsa, Vire, Topuz, Kütük, Yalnız Efe, Yörük hocayla kızı kimdi, Hocanın ölümü ve Vuran var. Ama ben en çok Kaşağı, Yalnız Efe, And 'ı beğendim. Hikayelerden Seçmeler' i cidden okumanızı tavsye ediyorum.  Ayrıca ufak bir bilgi verelim sonra neden öyle olduğunu bilin. Hikayede ne arı yon, ne yapı yon gibi kelimeler karşınıza çıkabilir. Ben de çoğu kişi gibi öyle kelimeleri yazım hatası sanıyordum. Fakat Ömer Seyfettin bu hikaye içerisinde ne arıyon , ne yapıyon gibi kelimeleri yazım hatası yapmamış, yöredeki konuşma ağzına göre  yazmıştır. Yöredeki yani Ege Bölgesi'ndeki konuşma şekline göre yazılmıştır. Bilginize.... Uzu...

Merhaba arkadaşlar! Biliyorsunuz ki bloguma düşüncelerimi, kendi yazdığım yazıları, şiirleri ve bunun gibi bir çok şeyleri yazıyorum. Umarım siz de okuyup beğeniyorsunuzdur. Blogumu geliştirmeye çalışıyorum. Ve bu konuda bana , ağabeyim de yardımcı oluyor. Yeni bir şeyler keşfedip yazmaya önem veriyorum. Sizin görüşlerinizi almak benim için çok önemlidir. Eskiden ana sayfamızda sizin yayın hakkımızda yorum yazmanız için eklediğim bir ziyaretçi defteri vardı. Ama blog şablonunu değiştirdiğim için otomatiken ziyaretçi defteri artık yok oldu. Ama siz yine de yayınlarımın altında bulunan yorumlar kısmına yorumlarınızı yazabilir görüşlerinizi bildirebilirsiniz. Düşüncelerinizi de söylemekte özgürsünüz. Unutmayın bir görüş cümleniz bile benim için çok önemlidir. Dediğim gibi ağabeyim de blogumu geliştirmemde bana yardımcı oluyor. Yine bana bir destekde bulundu. Ve benim blogum yani bu blog için kısa bir izleti gerçekleştirdi. Kısa ve güzel bir izleti olduğundan eminim. Lütfen siz de izle...

Merhaba arkadaşlar! Bugün hayatımızda önemli bir alanı kaplayan spordan bahsedeceğiz. Önerilerimi, tavsiyelerimi, örneklerimi sizinle paylaşacağım. Spor, sağlığımız için çok önemlidir. Bu cümleyi çoğu kez duymuşuzdur. Ama çoğunlukla umursamamışızdır. Her insanın kendine özgü yaşam tarzı vardır.  Hepimiz ayrı bir şekilde yaşamımızı sürdürürüz. Bu yaşam tarzlarından biri de spordur. Tabii ki de her insanın gündelik hayatında bir spor saati olmalıdır. Fakat bazı insanlar spor yapmak, o alanla ilgilenmek onu bir uğraş hâline getirmek için yaşarlar. Be hayatının büyük bir bölümlerinin sporlarla ilgilenerek geçirirler. Mutlaka gündelik yaşamımızda beilirli bir spor saatimiz olmalıdır. Gelin biraz beyin fırtınası yapalım. Sabah kalkıyorsunuz. Hiç dinlenmeden kahvaltı yapıyorsunuz. Kahvaltı diyoruz da öyle sabah sabah ağır yiyecek tüketiyorsunuz. Üstelik sabahtan akşama kadar oturup televizyon izliyorsunuz. Hem de hiç spor yapmıyorsunuz. Ne olur hâliniz? Oysa ki sağlıklı bir kahval...