Kayıtlar

Nisan, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KİTAP OKUMANIN FAYDALARI

Resim
Şöyle güzel bi' söz vardır hani; Kitap en iyi dosttur, diye. Bu söz halkımız tarafından çok işitilmiş, çok bilinmiş olmasına rağmen pek kitap kurdu bi' halk olduğumuz söylenemez. Kitap kurdu bi' yana, genel olarak konuşuyorum ki; kitapla pek bi' aramız yoktur bile. İşte bu, ülkemiz adına çok kötü bir durum. Çünkü, kitap demek kültür demektir. Okuyacağımız bir kitap bile şahsi kültür seviyemizi kat kat artırabilir, daha kesin ve doğru bir tabirle; arttırır. Kitap okumayı hiç önemsemeyen, maalesef.. İnsanlarımız var. Kitap okumayı gözünde epey küçümseyen insanlarımızın olması beni pek üzüyor. Oysa, etrafımızda kitap okuyan insanlarımızın da olması beni o kadar mutlu ediyor ki..  Gururlanıyorum! Keşke kitap okumanın önemini hepimiz anlayabilseydik.. Ve bunu uygulayabilseydik.. Size tavsiyem; her gün düzenli olarak kitap okuyun. Kendinize kitap okuma saati belirleyebilirsiniz. Ben de her gün, günün herhangi bir saatinde kitap alır okurum. Planlı çalışmak adına, her gün ...

MÜCADELE

Resim
Hayat bir mücadele aslında... Bir savaş... Hiç mücadele etmeden savaşı kazanmaya çalışanlar da var, hakkıyla emeği ile belirli noktalara gelebilen de. Zorluklara karşı dayanamayanlar da var, her şeye rağmen ayakta dimdik durabilenler de. Hemen pes edenler, istediğine, başarıya hiç bir zaman ulaşamayacak olan kimselerdir. Oysa, her türlü zorluğa karşı güçlü durabilenler, başarının tadını her daim güzelce çıkarabilecek olan kimselerdir. Bence, kesinlikle her ne olursa olsun umudunuzu yitirmemelisiniz. Daima pozitif olun. Ancak böyle zorluklara karşı güçlü kalabilirsiniz. Hiç bir şey için kendinizi üzmeyin. Çünkü her üzücü bir olay, yanında hediye mutlu bir olay daha getirir. O, üzüldüğünüz şey her neyse, çok üzülmekten; yanında getirdiği o armağan farkedemeyeceksiniz. Emin olun, yaşadığınız o, mutsuz olduğunuz şeyin iyi bir yanıda var. Ama siz kötü yanına kafayı takarsınız, işte o zaman iyiyi farkedemeyeceksiniz. Yani; demek istediğim bu; üzüldüğünüz her neyse size mutlu bir şeyle ...

KİN

Resim
Yalnız bir insanı ele alalım.. Ya insanlara karşı kin tuttuğundan yalnızdır, ya çekingendir, ya da insanlarla iletişim kurmak istemiyordur. Ama genel olarak yaşanılan "kin" olayıdır.. Kin, birçok şeyin sonucudur. Önyargıların, kaba dilin,  saygısızlığın, sevgisizliğin, kötü yaklaşımların.. Ve daha nice çirkin şeyin sonucudur kin. Kıskançlığın da.. Gelin bu sonuçları ele alalım ve hepsinin üzerinde duralım, konuşalım. ÖNYARGI "Neredesin önyargı katili?" adlı yazımı okursanız daha iyi bilirsiniz ki önyargılar boş ve gereksizdir, karşınızdaki insanın size yaklaşımları soğuk olur. Neden? Önyargılarınız yüzünden. Örneğin, mahallenize yeni birileri taşındı. Evleri ise sizin evinize pek yakın. Fakat taşınalı 2 ay olmasına rağmen sizlerle tanışmadı. Siz de kendinizce önyargılar oluşturdunuz. Ve komşunuza kin ürettiniz. Tamamiyle yanlış bir davranış olup önyargı yapmış oluyorsunuz. Elbet komşunuzun bu davranışı sergilememe nedenleri vardır. Siz ise bu nedenlerin va...

OKUL ve BİZ

Resim
Merhabalar... Şuan bu yazıyı okuyorsanız muhtemelen siz de bir öğrencisinizdir. Ve çoğumuz okulu sevmiyoruz. Yani çoğu kısmını da diyebiliriz... Örneğin; teneffüsler güzel. Ama sınavlar çirkin. Bazen okula gitmemek için türetmediğimiz bahaneler kalmıyor. Şunu kabul etmemiz lazım. Ya da çoğunlukla sınava son gün çalışıyoruz, ödevlerimizi son güne bırakıyoruz. Klasik öğrenci sendromları işte. Çoğu öğretmenleri de sevmeyiz. Sadece birkaçını.. Mesela ben teknoloji ve tasarım hocasından hep nefret etmişimdir. Ha hoca dedim de aklıma geldi, "Hoca camide!" diye bir replik de vardı bizim. Hayat Bilgisi dizisinden olacak. Ama zamane hocaları, ay pardon! Öğretmenleri, bu işe pek de kızmıyor, onlara hoca dememize..  Yine de olsun. Biz alışmıştık bir kere. Onlar da, sanırım buna alışmalılardı. :) Hatta böyle bir espri de var şu günlerde; Twitter'ı sevdik, kapandı. Youtube'u sevdk, kapandı. Acaba okulu da mı sevmeliyiz? Gerçi Twitter açıldı ama neyse, konuyu dağıtm...

YETENEKLERİMİZ

Resim
Merhaba arkadaşlar! Bugün biraz yeteneklerimizden, becerilerimizden ve bunları nasıl geliştirebileceğimizden konuşacağım. Bu konu hakkındaki düşüncelerimi sizlerle paylaşacağım. Her bireyin kendine özel yetenekleri, becerileri kesinlikle vardır. Vardır, vardır da bu yetenekler keşfedilmez ise geliştirilmez ise orada öylece sönük kalır. Varlığı duyulmaz. Demek istediğim şu ki yeteneklerinizi denetleyerek keşfedin. Mutlaka en az bir yeteneğiniz vardır. Bu yeteneğinizi değerlendirin. Bu becerinizi geliştirin. Geliştirin fakat yalnızca bu yeteneğinizi değil, kendinizi her alanda geliştirmeye bakın. Her alanda bir doğuştan yeteneğiniz olamaz ama geliştirirseniz eliniz yatkın olur. Peki, yeteneğimi nasıl keşfedebilirim? Öncelikle, şunu bilmeliyim ki; yetenek alanım benim ilgimi çekmeli. Eğer ilgimi çekmiyorsa, onu yaparken sıradan bir şeymiş gibi geliyorsa, bu işi bırakmalıyım. İsteksiz bir şeyin pek de iyi yapılmadığına inanırım hep. Yani başka bir deyişle yeteneğimi keşfetmek için; ...