Begüm'ün Günlüğü

Cafer abim, ben ve kardeşim Aleyna'yı dün tiyatroya götürdü. Birkaç gün önceden bize söz vermişti. Zaten hangi tiyatroyu izleyeceğimizi önceden seçmiştik. Ve " HAYLAZLAR ADASI " adlı bir tiyatro seyrettik. Eğlenceli, komik ve çocuklara ders veren bir tiyatroydu. Oyuncular gayet iyi oynuyordu. Çok komikdi. Ben bu tiyatrodan hayvanları koruyup sevmemiz, küçükleri sevmemiz, korumamız ve büyüklere karşı saygılı olmamız gerektiğini anladım. Çünkü tiyatroda bu anlatıyordu. Ve anladıklarımı da uygulamaya çalışıyorum. Yani tiyatro harikaydı. Şimdi doğum gününe geçelim. Dün kardeşimin doğum gününü kutladık. Aslında doğum gününe daha vardı ama biz erken kutladık. Kardeşimin haberi yoktu. Ona süpriz olsun diye birşey belli etmemeye çalıştık ablamla. Ama kardeşim de hemen anlamış onun doğum gününü kutlayacağımızı. Neyse akşam kutladık. Kardeşim 10 yaşına girdi. Bu arada yarın okullar başlıyor. Ben 5. sınıfa geçtim. Kardeşim de 4. sınıfa geçti. Bu günlük bu kadar.

Ben kitaplığımızdan okuyacağım bir kitap seçiyordum. Bir kitap aldım. Adı da " KÜÇÜK ŞEYLER " . Çok güzel ve bilgili bir kitaba benziyordu. Okumaya başladım. Bizim küçük diye geçtiğimiz deniz kabuklarının içinde aslında büyük bir matematik olduğunu öğrendim. Sonra kitapta insanların sürekli yaptığı hatalardan da bahsediyordu. Bir tanesiden örnek veriyorum. Kitapta " İnsanlar hep hataları söylerler. Örneğin bir patron elemanına yaptığı bir hatadan dolayı kızar. Ama hiç doğru bir şey yaptığında onu tebrik etmez ." ben bu düşünceyi doğru buluyorum. Ve kitaptaki örneklerden tekrar vereceğim. Kitapta " İnsanlar sokakları hiç temiz tutmuyorlar. Örneğin insanlar evindeki halıya tükürmüyor, ama sokağa tükürüyor." bu düşünceler de orda geçiyor . Ve şunu da söyleyeyim, bu da kitapta geçiyor. " Kimse birbirine değer vermiyor. Saygı göstermiyor. Ama çoğu kişi yerde ekmek görse öpüp başka bir yere koyuyor. Ekmeğe gösterilen saygının aynısını insanlar birbirine...

Her şeyin bir hayata bakış açısı vardır. Bir gencin hayata bakışı,yaşlının hayattaki zorlukları ve de bir çocuğun hayata bakışı... Çocukken koskoca hayat bize kolay gelebilir ama büyüdüklerinde bu bakış açıları değişiyor. Ben küçükken ailemin neden hayatta bu kadar sorunları olduklarını düşünürdüm. Büyüdükçe düşüncelerim değişti.Gerçi şimdi fazla büyük değilim. Onbir yaşındayım. Ve de küçükken anne ve babamın neden bana bu kadar kızdıklarını ve benim büyüdüğümde çocuklarıma böyle davranmayacağımı düşünürdüm.Yani bir çocuk gözüyle hayatı kolaylaştırırdım. Benim küçükken düşündüğüm, hayal ettiğim hayat gerçek hayattan hem çok farklı hem de çok daha güzeldi. Yani küçükken herkes hayatla ilgili düşünceleri olmuştur. Benim düşüncem   çocuklar karamsal veya çok hayalprest yetiştirilmemeli. Ama bence çocuk gözünden hayat çok güzeldir. Ama gerçek hayat o kadar da kötü değildir. Konumuzu toparlıyorum. Çocuk gözünden hayat kötü sayılmaz.

1- Hangi top zıplamaz? 2- Hangi macunla diş fırçalanmaz? 3- Vahşi bir hayvana nasıl bakılır? 4- Bir horoz bir günde 7 yumurta yaparsa bir haftada kaç yumurta yapar? 5- Bir Fransız ne zaman "günaydın" der? 6- 10 parmaktan 10 çıktı, 10 kaldı? 7- Bir hırsız,neyi çalmaz? 8- Tem yoluna muz düşerse ne olur? 9- On biber ne olur? 10- Hangi adam hamama gitmez? Cevabını bulduğunuz bilmecenin cevabını gönderebilirsiniz... HOŞÇAKALIN......

Geçen zamanda ağabeyimle, İngilizlerin yaptığı bir film izledik bilgisayardan. Bu film çok eğiticiydi. Bir insan yalan söylediğinde yüzündeki tüm ifadeler,ses tonları,insanın yalan söylediğini nasıl anlayabileceğimiz ve bunun gibi tüm bilgiler bu filmde.Gerçek hayat gibi rol yapan çok önemli baş rolleri de vardır. Filmin sadece bir bölümünü izleseniz de bir çok bilgiye sahip olabilirsiniz. Örneğin ben bu filmden dolayı hayata bakış açım biraz olsa da değişti. Arkadaşlarım bir şeyler anlattığında yüzündeki ifadelere,ses tonunun değişimine ve hareketlerine bakıyorum.Neyse, ben bu filmi izlemenizi tavsiye ediyorum.Herkesin hareketlerine dikkat edin.Kimlerle dostsunuz? Bunlara dikkat edin. ESEN KALIN......

Güldüm, " bu kadar gülme" dediler... Ağladım "kendini üzme dediler... Genç oldum "hareketlerine dikkat et "dediler... İhtiyar oldum "bakımlı ol " dediler... Bakımlı oldum "bu kadar  da demedik"dediler... Hastalandım "böyle sürünme öl"dediler... Öldüm "zaten ölecekti iyi oldu" dediler... Acaba dirilsem ne diyecekler?

Ben karnemi dün aldım. Karnemde takdir bekliyordum. Zaten takdir aldım ve çok mutlu oldum. Karnemizde bir yıl boyunca çabaladığımız , emek sarfettiğimiz onca dersteki notları görürüz. Benim kardeşimin karnesindeki bütün notlar beş. Ve o öğretmeninden küçük bir hediye aldı . Eğer notlarınız düşükse çok üzülmeyin. Gelecek yıl derslerinize daha çok çalışırsınız. Ve size küçük bir fıkra anlatıp günlüğüme veda edeceğim. Bir gün nasrettin hoca ile karısı yatıyorlarmış. Eve hırsız girmiş. Hırsız fırını çalmış. Kadın demiş ki "hoca fırını çalıyorlarr" . Nasrettin hoca "boşver yenisini alırız" demiş. Sonra hırsız dolabı çalmış. Kadın "hoca dolabı çalıyorlarr"demiş. "Boşver yenisini alırız." demiş hoca. En sonunda hırsız hocanın karısını çalmış. Kadın "hoca beni çalıyorlarrr" demiş. Hoca yine "boşver yenisini alırız" demiş. HOŞÇA KALIN.......