Begüm'ün Günlüğü

Bulmaca: beşyüzden çıktı ne kalır?(cevabı gelecek sefer) Büyüdükçe yalan söyleme mecburluğumuz hep artar.  Yalan çok kötü bir şeydir. Bu yüzden yalan söylememeliyiz. Dürüst ve güvenilir olmalıyız. Verdiğimiz sözleri tutmalıyız. Bazen yakınlarımıza şaka yapmak isteriz. Ama bu şaka yerine yalan olur hatta eşek şakası olur. Arkadaşlar lütfen çook mecbur kalmadığımız sürece yalan söylemeyelim.

Söz verdiğim gibi bir bulmaca soracağım: Bizim ahırdaki altı kara koyunun toplam ayak sayısını bulun. Cevap:Yani koyunların gövdesinin alt kısmı karaymış:) Nasıl güzeldi değil mi? Konuya dönelim. Bazı konularda açık sözlü olmak insanı rahatlatır. Ama bazen de karşımızdaki kişinin kalbi kırılır.  Peki ben bu olaylarla sıksık karşılaşırım ama ne yapmamız gerek.   O zaman örnekten:arkadaşımız bir resim yapmış. Bize güzel mi diye soruyor. Biz resmi pek beğenmedik. Ama arkadaşım bu konuda biraz hassas. Şimdi diyorum ki '' resmin hiç güzel değil'' kalbini kıracağız. Hadi dedik yalandan '' ayy çok güzel olmuş'' o zaman da yalan söylemiş oluruz. Peki ne diyeceğiz? Şöyle açık sözlü olacağız ama kaba saba da konuşmayacağız. Mesela şöyle diyebiliriz '' resmini beğendim daha da gelişmek için resimde çalışmalısın, çaba safretmelisin.'' belki arkadaşım daha az üzülecek. Veya ben yalan söylememiş olacağım. Hep böyle yapın. Gerçeği söyleyin ama ...

 Arkadaşlar size bir bulmaca ... Karınca zencinin koluna düşmüş ne demiş? Cevabı: ''eyvah karakola düştüm '' demiş. Bundan sonra hep böyle yapacağım. Yazının girişinde siz değerli okuyucularıma bir bulmaca sorucağım. Evet konumuza dönelim.  Geçen neydi 1 NİSAN... 1 nisan şakaları durdu mu hiç? Peki gelecek sefer konumuz matematik olacak. Şaka yaptım '' kendini bil'' adlı bir konu olacak. Umarım beğenirsiniz.HOŞÇAKALIN

Bu gün 18 Mart Çanakkale Zaferi .  Bu gün savaşılmış.  Bu savaşın adını yediden yetmişe herkes biliyor. Çünkü en önemli savaş, Çanakkale Savaşıdır. O yıllarda savaşın olduğunu duyan koşmuş savaşa...  Hiç kimse canını önemsememiş. Gönülllü olarak girmiş savaşa.  Ama kimse savaştan sağ dönmemiş.  Bu yüzden '' çanakkale geçilmez'' diyorlar.  Gazi olanlar varmış , ama hiç pişman olmamışlar.  En sonunda savaşı Osmanlı Ordusu kazanmış. Ve bu günü Çanakkale Zaferi olarak adlandırmışlar.  Eeeee bize ne düşüyo o zaman  savaşların tarihçelerini baştan sona detaylı okumak ve vatanımızı korumak...

Siz siz olun, içinizdeki kişiliğinizi çıkarmayın. Dediğimi anlamadınız mı ?  Yani başkalarına özenmeyin demek istiyorum. Yoksa sonucu kötü olur. Dediğimi tam kavramanız için size bir öykü anlatacağım.  Bir kurbağa , koskoca bir öküz görmüş.  Onun gibi büyük olmak istemiş.  Ve kendisini şişirmiş.  Demiş ki arkadaşlarına : - oldum mu? Biraz daha demiş arkadaşları. Biraz daha şişmiş. Şişmiş. Ve sonunda patlayıp ölmüş. Bu sadece fiziksel özellik için geçerli değil.  Kişsel özellik için de geçerlidir. Neyse ben de kendimi kaybettim.  Böyle konuşa konuşa profösor olduğumu zannediyorum. ESENLİKLER..........

Yakınlarda Demir  diye bir çocuk varmış.Demir 2. sınıfa gidiyormuş. Ama ayın yarısını evde geçirir okula gitmezmiş. Çünkü hiç mi hiç sevmezmiş okulu. Bu yüzden okumayı da bilmezmiş. Günler böyle akadursun. Demir  haftasonu canı sıkıldığı için parka gitmiş. Tam bir sandalyeye oturacağı zaman , '' YENİ BOYANDI LÜTFEN OTURMAYIN.,'' yazısını okuyamamış. Birkaç çocuk Demir'e gülmüşler. Demir: - Ne oldu neden gülüyosunuz? diye sorunca çocuklar: - Ne olacak . Yazıyı görmüyor musun?  Sandalye yeni boyanmış. Sen de oturduğun için pantolonunun arkası boyandı. Çocuklar böyle deyince Demir fırlayıp eve gitti. Demir bundan sonra okumanın önemini anladı. Hep okula gitti .  Yepyeni bilgiler öğrendi.  Biz de Demir gibi başımıza bir şey gelmeden okumanın önemini anlayalım. HOŞÇAKALIN........ 02/02/2012

Artık kar yağıyordu. Biz sadece, içerde pencereden izlerdik karı kardeşimle. İşte o günlerden biriydi. Biz böyle pencereden dışarı bakarken ablama: - Abla , lütfen dışarı çıkıp karla oynayalım,diye ısrar ettim. Ablam : - İyi peki, sıkı sıkı giyinip gidin. Ablam böyle deyince şapkalarımızı kafamıza, eldivenlerimizi elimize, atkımızı boynumuza atıp , evimizin arkasındaki bahçeye gittik. İşe kar topları yaparak başladık.  Daha sonra işi biraz geliştirerek kar toplarını büyüttük. Sonra üst üste koyduk kar toplarını. Ortaya ,çok büyük olmasa da bir kardan adam çıktı. Azıcık olsa bile gurur duyduk kendimizle. Sonra kar topları yaparak birbirimize fırlattık. Yani çok eğlendik. Günümüz iyi geçti. Evet bu gün size bir anımı anlattım. Okuduğunuz için teşekkür ederim. HOŞÇAKALIN..... 31/01/2012