Gerçekler
Bazen gerçekleri bilmek... duymak istemezsiniz. Adeta gerçeklere kulak tıkarsınız. Yalanları, sahte sözcükleri duymak istersiniz. Çünkü; onların sizi mutlu edeceğine inanırsınız. Evet, bazen; gerçekler, kalbimizi derinden kırabiliyor. Sırf o gerçekler yüzünden çok üzülebiliyoruz. Ağlayabiliyoruz. İşte bu yüzden gerçeklerle yüzleşmek istemiyoruz. Bir nevi; geri çekiliyoruz. Kaybediyoruz oyunu ve yalanlara bırakıyoruz kendimizi... çünkü biliyoruz ki yalanlar; bizi üzmeyecek, kalbimizi kırmayacak, canımızı yakmayacak; dahasına mutlu edecek. Heveslendirecek, heyecanlandıracak! Gerçekler ise canımızı yakacak. Bu yüzden: Kendimizi kandırıyoruz ve yalan olduğunu bildiğimiz bazı sebeplerden dolayı seviniyoruz, hevesleniyoruz. Ne de yanlış yapıyoruz! Oysa ki bizi güçlendiren, yalanlar değil; gerçeklerdir. Belki, gerçekleri duyunca çok üzüleceğiz. Ama aynı zamanda, üzülürken dayanıklılığımız da artacak. Gerçeklere karşı duyduğumuz her üzüntü, her gözümüzden akan yaş, bizi ayakta tutacak. Zorl...