Begüm'ün Günlüğü

Merhaba arkadaşlar! Ne zamandır şarkı açıp uzun uzun dinlemiyorum? Vakit artmıyor işte böyle, zevk işlerine... Müzik ruhun gıdasıdır. Malum ruhunuz müzikle besleniyor. Acıkmış olabilir. Haydi ruhunuza müzik yedirin! Benim ruhum şarkı istedi. Yabancı şarkılar... Ben de açtım Youtube'yi. Farklı bir şeyler dinlemek istedim. Şarkı aramak istemiyordum. Bu yüzden televizyona başvurdum. Bir şarkı kanalı açtım. Bu kanal tam bana göre: sadece yabancı şarkılar yayınlanıyor. Tahmin etmişsinizdir siz. Neyse... Bir şarkı çıktı karşıma. Bu şarkıyı önceden dinlemiştim ama klibini ve şarkıcıyı ilk kez görüyordum! Eurovision yarışmasında bir aralar birinciliği getirmiş hatta. Evet! Karşıma Lena Meyer 'den Satellite çıktı. Bence dinlenmesi zevkli bir şarkı. Ben dinlerken keyf alıyorum. Boşuna birinci olmamış zaten. :) Eğer siz de bu şarkıyı hemen şimdi dinlemek isterseniz aşağıdaki videoyu açmak yeterli olacaktır. Umuyorum ki siz de dinleyip çook beğenirsiniz. Görüşlerinizi ziyaretçi de...

Merhaba okuyucularım! Bugün farklı bir konuyu masaya koyacağım; renkler... Sizlere renkler hakkındaki görüşlerimi bildireceğim. Renkler o kadar çok ki saymakla bitmez. Her rengin bir çok da tonu vardır. Koyusudur açığıdır. Bütün renkler farklıdır. Benim en sevdiğim rengi bilmek isterseniz çekinmeden söyleyeyim. Mor ve turkuaz. Mor rengi bana çılgınlığı ve güzelliği ifade ediyor. Turkuaz rengi ise bana saflığı ve sonsuzluğu ifade ediyor. Turkuaz rengini beyazdan daha çok seviyorum. Turkuaz ve mor renginden sonra nar çiçeği rengini seviyorum. Renkler benim için çok farklı anlamlar içeriyor. Genelde bana soyut şeyleri anlatıyor.. Ayrıca sizin en sevdiğiniz renk nedir? Ziyaretçi defterimize tıpkı benim gibi renkler hakkında görüşlerinizi bildirirseniz sevinirim. Çünkü benim için bir görüşün bir yorumun çok değeri vardır. Benim görüşlerim bu kadardı. Bir daha ki yazımda görüşmek üzere! Begüm

Merhaba! Arkadaşlar! Ağbim Gökbey ULUÇ 'un ilk kitabı çıktı. Eminim ilk kitabı yayınlandığı için o da çok mutludur. Onun kitabı çıkar çıkmaz ailece okuduk kitabı. Hepimiz beğendi. Ağbim babam ve annemin gönlünde gurur tadı oluşturabildi bu kitabıyla. Dilerseniz ben kitap hakkında kısadan bilgi vereyim. Okumadan önce işinize yarayabilir. Kitabın adı Ustan Gönüle. Hani bir çocuğa "uslu" deriz ya, kitabın adındaki "us" da bu "us"dan. Us, akıl demektir. Eş anlamlıdır bu iki sözcük. Nerede kalmıştık? Sevgi üzerine yazılan bir kitap. Sevgiyi arayan bir karakter var. Fakat Ustan Gönüle alışılmışın dışında biraz. Yani kitap biraz hâyâl gücü de içeriyor. Usun gönüle oynadığı oyunlardan söz ediliyor. Us, gönüle düşler kuruyor. Onu düş gezintisine çıkarıyor. Ben şimdi kitap hakkında fazla bilgi vermek istemiyorum. Siz kendiniz okusanız ve görüşlerinizi kendiniz belirlemeniz daha iyi olur. Fakat şunu belirtmek isterim ki; ilk sayfası çok güzeldi. O kısım be...

Merhaba arkadaşlar! Geçen günler yaz tatili ile ilgili bir yazı yazmıştım. Buradan bakabilirsiniz. Şimdi ise karnem hakkında yazımı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sizin karneniz nasıldı? Notlarınızı pek merak ediyorum. Buraya karneniz hakkında minik not bırakırsanız memnun olurum. Şimdi gelelim benim ve yakınlarımın karnesine J Geçen yıl iki kez takdir belgesi almıştım. Bu yıl ise ilk dönem ve bu dönem boyunca teşekkür belgesi aldım.   karne günü ve ondan birkaç önceki günler hiç heyecanlanmadım. Çünkü önceden internet sitesinden bakmıştım notlarıma J her zaman söylediğim gibi matematik ve fen bilgisi derslerinde kötü olduğum , başarısız bir perfonmas gösterdiğim söylenebilir. Bu yüzden bu kötü perfonmansım karnemi etkiliyor. Bu yüzden teşekkür belgesi alıyorum. Kardeşim Aleyna’nın notları ise gayet güzel.   Üstün düz geçti   aldı. Cafer ağabeyim ise takdir ve onur belgesi aldı. Ben teşekkür belgesi aldığım için üzülmüyorum. Üzülecek bir şey olmadığını ...

Merhaba! Arkadaşlar, biliyoruz ki yaz tatili çoktan başladı. Okulumuza üç ay ara verdik. Yaz tatili devam ediyor. Peki, siz tatilinizi neler yaparak geçiriyorsunuz? Dilerseniz ben size biraz tatilimi anlatayım. Annem, ablam ve kız kardeşim ile birlikte İzmir'e gittik. Orada dayımlar oturuyor. Bir süre orada kaldık. Daha sonra dayım, bizi Çandarlı'ya götürdü. Orada bir yazlık kiraladı. Bir hafta yazlıkta kaldık. Yazlığın yakınında deniz bulunuyordu. Çok soğuk ve çok tuzluydu. Ama biz yine de yüzdük. Her gün yüzerek denizin keyfini çıkarttık :) Kısaca tatilimizde sürekli gezdik. Gezmek doğrusu bana iyi geldi. Ne zamandır şehir dışına çıkmıyorduk. Ve matematiğin o sinir bozucu notlarından uzaklaştım. Her neyse. Daha sonra  İstanbul'a, evimize geri döndük. Şimdi ise ailece oruç tutuyoruz. Ben oruç tutmakta zorlanmıyorum doğrusu. Hava da fazla sıcak değil ki terleyeyip susayayım? Geçen sene İstanbul soba gibiydi. Hele ki çalışanlar için geçen sene oruç tutmak epey zordu....